Seçmediklerimizden bir demek

Odamda, kaloriferin yanındaki marka poşetinin üzerinde “iyi giyinmek herkesin hakkı“ yazıyor. İyi giyinen güzel insanlar! Birçok iyi giyinen insan tanıyorum, çoğu güzel değil. Belki de bundandır iyi giyinmeleri…

İyi giyinmek, iyi yaşamak, iyi yemek yemek, iyi mekâna gitmek, iyi bira içip, iyi adam sevmek…
Kahrından geberiyor “kötü“ler.

Seçmediklerimiz iyiyken, “esas kötü“ alışkanlıklarımız.

Alışkanlıklarımızda türeyen mutluluk, seçmediklerimizin üzerine sifonu çekerek üretiyor mutsuzluklarımızı.

Arıyoruz bok çukurlarında seçmediklerimizi. Beyhude çabaların markalaştıramadığı sevgili, canım seçmediklerimiz.

“Nen“ leri sızıyor bir yerlerden, seçmediklerimizi onaylatan bir  “nen“ le, “nen var kuzum?“ der gibi sızıyor odama “kısa saçlı nen“.

Perde kımıldamıyor, gölge düşmüyor bir yere.

Seçilmedik bir ben ve “kısa saçlı nen“ le, “kötü herkesin hakkı“ olmalıyı seçiyoruz hiçbir markanın tanıtımına layık görmeyeceği bir iyiyle.

Seçmediklerimizden bir demet.

Kardelen