3 Haziran 2014 Salı

Bazen, AYAT sadece bir "H" Mes'elesi


Hafif yağmur var. Şemsiyen koruyor seni. Islanmayı bilmeyenlerdensin belli ki. Moda'dan rıhtıma inmeyeli çok oldu. Fırsatı yakalamışken ve kulağında o tını varken, değerlendirmeli diyorsun benliğine. Kaygan zemin üzerinde sürüden ayrılmış birkaç kertenkeleyle birlikte iniyorsun rıhtıma. Hayat, akıp geçmiyor sanki. Zaman diyorsun, zaman. Zaman doğru kelime. Doğrusal olmayan, ama her daim doğrusalmış gibi kabul edilen tek şey belki de. Sevmediğin bir şey, sevemediğin bir şey. Buna rağmen, sürekli vurguluyorsun onu. Yumuşak pakedi çıkartıyorsun cebinden. Dün akşam yoğun geçmiş belli ki; ezilmiş, bir miktar altta kalmış. Çıkarıyorsun bir tane. Bir plakçı görüyorsun sonra. Anımsıyorsun, anımsıyorsun. Yaktığın filtreli, ilginç nesneden duman doluyor ciğerlerine. Yürümeye devam ediyorsun bir süre, saate bakıyorsun sonra. Hava hâlâ gri. DÖRT saattir aynı sokaklarda bıkmadan dinlediğin o müzik. Belki alakası yok; belki de o müzik o sokaklarda yazıldı. Özdeşleştiriyorsun; durmadan, duramadan. Ayağın kayıyor. Eski bir kızılderilinin ölmeden önceki son sözünü hatırlıyorsun. Gülümsüyorsun. Peyote istiyor canın; bir de biraz su. Yağıyor zaten. Bulunduğu kabın şeklini almış olsun istiyorsun. Bir kaptasın ve şeklin kabın şekliyle hemen hemen aynı. Şemsiyeyi kapatıyorsun; deri montunu çıkarıyorsun. İnsanların garipsemeyeceğini bilsen çırılçıplak Union meydanında kıyak bildiriler dağıtacaksın sanki. Başta, ortada ya da sonra dediği gibi kızılderilinin, neredeyse, bulunduğun kabın şeklini almışsın ve onu arıyorsun. Bir çeşit öz, bir çeşit kutsal. Bulutlar kap(l)ıyor, mavi gökyüzünü. Güneş de batıyor üstelik; doğmak için. Sen de yazıyorsun; arınmak için, arındırmak için. Hiç sevmediğin bir mekanda, hiç istemeyeceğin bir şeyi yapıyorsun. Bunlar, buhrandan, burhandan ya da yıllar önce tam gelişmemiş endokrin sisteminin sana oynadığı küçük oyunlardan kaynaklanmıyor. 

Arıyorsun Budha'yı. "H" fazla oldu değil mi? Belki de, tüm insanların kaybettiği ve özünde bulamadığı bir "h" harfidir. Belki de, keşişlerin yıllar boyu aradığı, boHemlerin zaten sahip olamadığı lanet olası bir "h" harfidir.

* 17 numaralı kıza adanmıştır.

Hiç yorum yok: