4 Temmuz 2014 Cuma

FARKINDA MIYDIM ?



Üç beş beyin ötede düşüncelerim, sıkışmış yatağımın ucundaki rafta bir kitabın arasında. Sarı sayfaların yırtık uçlarında mürekkepleri doluşmuş harflerin. Ne bir resme benziyor, ne de bir yazıya. Neye benzediği çok da mühim değil, zaten karanlık. Kokusunu alsam, sayfaları çevirdiğimde tenime esen güney rüzgârlarının bıraktığı sesi işitsem yeter.

Ben anlamıştım demek, sanırım en kötüsüydü. Bodoslama atladım konuya kusura bakma sayın okur. Farkında mısın, ne kadar benzediğimizin? Sen okumaya başladığında bu yazıyı birinci paragrafla ikinci paragrafın uyuşmazlığını anlamaya çalışırken, ben her yılın aynı ayında terkedilmenin anlamını çıkarmaya çalışıyorum. Öyle anlamlar çıkarıyorum ki, sana yüklediğim anlamlar yok oluyor. Dur konumuz bu değil, o kadar da benzemiyoruz. Sen bu yazıyı her okuduğunda ben bir birayı daha devirmiş, güzel semtimizin Deli Erkan’ı ile bankta sabahlamış olacağım. Sana bir sır vereyim mi sevgilim? Sen beni yine aynı ayın aynı gününde terk ettin. Beni de bu mevsimler bitirdi işte. Aynı şarkının ezgilerinde dans eder miydin benimle yoksa hep ‘’es’’ mi geçerdin ben nakarattayken? Haberim mi yoktu? Kusura bakma kalbin avuçlarımda sanmıştım. Neyse ki benimki ayakların altındaymış. Konuşamıyor musun okurken, seslenmek istediğinde gözlerinin sınırlı hareketinden başka kaçacak bir yerin yok mu? Önce sol, sonra sağ. Belki biraz gözyaşı, ne dersin? Yok, zannetmiyorum. O kadar da değildir. Niye buradasın hala, neden satırlarımda dans ediyorsun? Neden düşmüyorsun şu satırın sonundan aşağı? Artık gözlerin sağdan sola kaymaktan vazgeçsin. Bırak gideyim, dökülsün harfler, bulansın sarı sayfalara. Ne resim, ne de harf. Hiçbir şey kalmasın senden. Üç beş beyin ötede dedim ya düşüncelerim, kaldır ayaklarını! Kalbimi almaya geldim.

                                                                                                
Cüneyt BIÇAKLAR

Hiç yorum yok: